“Mecliste kavga” neyi ifade ediyor?

“Mecliste kavga” ifadesi, TBMM Genel Kurulu’nda milletvekilleri arasında yaşanan sert tartışma, itiş kakış ve zaman zaman yumruklu arbede anlarını tanımlamak için kullanılan bir siyasi gündem terimidir.[5] Bütçe, dokunulmazlık, güvenlik ve dış politika gibi kritik başlıklardaki görüşmelerde tansiyonun yükselmesiyle birlikte medyada sıkça bu başlıkla haberler yer almaktadır.[5]

Bugün de 2026 yılı bütçesi görüşmelerinin ardından yaşanan yumruklu kavga, “Mecliste kavga” terimini hem haber sitelerinde hem de sosyal medyada en çok aranan başlıklardan biri haline getirdi.[1][2] Olay, sadece anlık bir gerilim olarak değil, Meclis’in çalışma kültürü ve siyasi dilin sertleşmesi bağlamında da tartışılmaktadır.[4]

TBMM’de bugün neler yaşandı?

TBMM Genel Kurulu’nda 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2024 Yılı Kesin Hesap Kanunu Teklifi yoğun mesainin ardından kabul edildi.[1][2] Oylama sonrası süreçte AK Parti ve CHP milletvekilleri arasında başlayan sözlü atışma kısa sürede büyüyerek Genel Kurul’un ortasında kalabalık bir grubun birbirine girdiği bir kavgaya dönüştü.[1][4]

Kürsü çevresinde ve sıralar arasında yaşanan itiş kakış, araya giren diğer milletvekilleri ve Meclis personelinin çabasıyla kontrol altına alınmaya çalışıldı.[2][7] Kavga anları televizyon kameralarınca kaydedilirken, TBMM Başkanı birleşime ara vererek grupların kendi içlerinde tansiyonu düşürmesini istedi.[1][4] Olayda ciddi bir yaralanma bildirilmezken, taraflar arasındaki gerilimin siyasi tartışmalarda devam etmesi bekleniyor.[3][4]

Kavganın siyasi tepkileri ve etkileri

Mecliste yaşanan yumruklu kavga, gün içinde haber kanallarının ana gündem maddesi olurken, sosyal medyada da milyonlarca etkileşim aldı.[3][10] Vatandaşların önemli bir bölümü, vekillerin sorunları müzakereyle çözmesi gerektiğini, şiddet görüntülerinin Meclis’in saygınlığını zedelediğini dile getirdi.[4][5]

Siyaset yorumcuları, bugünkü kavganın uzun süredir devam eden kutuplaşmanın Meclis zeminindeki yansıması olduğuna işaret ediyor.[4][9] Meclis iç tüzüğünün güçlendirilmesi, hakaret içeren dilin sınırlandırılması ve parti yönetimlerinin kendi milletvekilleri üzerindeki disiplin mekanizmalarını daha etkin işletmesi, tartışılan çözüm başlıkları arasında öne çıkıyor.[4][9] Tartışmanın, önümüzdeki günlerde hem Meclis’te hem de kamuoyunda siyasi üslup ve temsil sorumluluğu ekseninde devam etmesi bekleniyor.