Delil Aysal kimdir, dava neyle ilgili?

Delil Aysal, İzmir’in Gaziemir ilçesinde taksi şoförü Oğuz Erge’yi tabancayla vurarak öldürmek ve şoförün cep telefonu ile kulaklığını gasp etmek suçlamasıyla yargılanan sanıktır. Olay, gece saatlerinde maskeli ve kapüşonlu bir şekilde taksiye binen Aysal’ın, ücret ödeme bahanesiyle silahını çıkarıp taksiciye ateş etmesiyle gerçekleşmiştir.[1][2]

Saldırı sonrası Aysal, hem aracı hem de şoförün cebini karıştırarak cep telefonu ve kulaklığı alıp olay yerinden kaçmış, ağır yaralanan Oğuz Erge ise kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmiştir.[1][3] Soruşturma kapsamında, taksinin araç kamerası ve çevredeki çok sayıda güvenlik kamerası görüntüsü incelenmiş; polis, 110 saate yakın kaydı analiz ederek şüphelinin Delil Aysal olduğunu tespit etmiş ve onu kısa sürede yakalamıştır.[1][2]

Yargıtay kararı ve cezanın kesinleşmesi

Yapılan yargılama sonucunda yerel mahkeme, Delil Aysal’ı nitelikli kasten öldürme, nitelikli yağma ve ruhsatsız silah taşıma suçlarından indirimsiz ağırlaştırılmış müebbet ve 17 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırmıştır.[1][3][6] Mahkeme, sanığın tanınmamak için maske ve kapüşon kullanmasını, savunmasız durumdaki taksiciyi hedef almasını ve olay sonrası sergilediği tutumu dikkate alarak takdiri indirim uygulamamıştır.[1][2]

Sanık avukatlarının temyiz başvurusu üzerine dosya Yargıtay 1. Ceza Dairesi tarafından incelenmiş; Yargıtay, yargılama sürecini usul ve esas bakımından hukuka uygun bulmuş ve yerel mahkemenin kararını onamıştır.[1][6] Yüksek Mahkeme, yağma suçunda “değer azlığı” indiriminin uygulanmamasını ve sanık lehine ek bir indirim yapılmamasını da yerinde bularak, ağırlaştırılmış müebbet ile 17 yıl 8 ay hapis cezasını kesinleştirmiştir.[1][4]

Toplumsal yansımalar ve güvenlik tartışmaları

Delil Aysal davası, özellikle olayın araç kamerasına yansıyan görüntüleri ve taksicinin ‘soğukta üşümesin diye’ aracına aldığı kişi tarafından öldürülmesi nedeniyle büyük yankı uyandırmıştır.[3][5][6] Evli ve iki çocuk babası olan Oğuz Erge’nin ölümü, hem İzmir’de hem de Türkiye genelinde taksi şoförlerinin maruz kaldığı riskleri yeniden gündeme taşımıştır.

Meslek örgütleri ve şoför dernekleri, bu olay sonrasında araç içi kamera sistemlerinin yaygınlaştırılması, gece saatlerinde ek güvenlik önlemlerinin artırılması ve emniyet birimleriyle koordinasyonun güçlendirilmesi çağrısında bulunmuştur.[6] Yargıtay’ın cezayı indirim yapmadan onaması, birçok çevrede benzer suçlara karşı caydırıcı bir adım olarak değerlendirilirken, sahada çalışan taksiciler, ağır cezaların yanında önleyici tedbirlerin de en az bu karar kadar önemli olduğuna dikkat çekmektedir.