Ivan Cedric kimdir?
Ivan Cedric Bikoue, Madrid doğumlu, Kamerun asıllı ve ağırlıklı olarak santrfor mevkisinde oynayan genç bir hücum oyuncusudur. Kariyerine İspanya’da başlayan Cedric, özellikle Real Valladolid’de gösterdiği performansla adını duyurmuş, ikinci lig seviyesinde gol katkısı vererek dikkat çekmiştir.[1]
185 cm boyundaki forvet, fiziksel gücü, hava toplarındaki etkinliği ve ceza sahasındaki sezgisiyle öne çıkar. Hem sırtı dönük oyun kurabilmesi hem de derin koşularla savunma arkasına sarkabilmesi, onu modern santrfor profilinde değerli bir seçenek haline getirmektedir.
Barcelona II dönemi ve kiralık transfer süreci
Cedric, UD Las Palmas’ın oyuncusu olarak Barcelona II’ye kiralanmış ve bu hamleyle birlikte Barça scout ekibinin yakından takip ettiği bir forvet konumuna gelmiştir.[2][3] Kiralık anlaşma, hem oyuncunun üst düzey bir futbol ortamında gelişmesini hem de Barcelona’nın olası satın alma veya A takıma yükseltme kararını daha sağlıklı vermesini amaçlamaktadır.
Sezon ilerledikçe, Barcelona’nın Cedric için nasıl bir yol izleyeceği tartışma konusu oldu. İspanyol ve Kamerun basınında çıkan haberlerde, kulübün oyuncunun geleceği konusunda net karar veremediği, buna karşın diğer Avrupa kulüplerinin –özellikle İngiltere’den Watford’un– durumu yakından takip ettiği belirtilmektedir.[4][5]
Gelecek projeksiyonu ve transfer senaryoları
Geleceğe dönük tabloda üç temel senaryo öne çıkıyor: Barcelona’nın oyuncuyu kadrosunda tutup daha uzun süreli bir plan yapması, Las Palmas’a geri dönerek Kanarya Adaları ekibinde forma şansı araması ya da Premier Lig ve diğer Avrupa liglerinden gelecek teklifleri değerlendirmesi.[3][4] Özellikle düzenli oynama şansı, genç bir forvet için en kritik gelişim basamağı olarak öne çıkıyor.
Türkiye’den bakıldığında ise Ivan Cedric, görece erişilebilir maliyeti ve henüz tam anlamıyla patlama yapmamış olmasıyla ‘fırsat transferi’ profiline uyan bir isim olarak görülebilir. Süper Lig’in fiziksel temposuna uygun yapısı, kontra atak ve direkt oyun oynayan takımlarda değerli bir koz olabileceğini düşündürüyor. Önümüzdeki bir-iki transfer döneminde alacağı kararlar, onu ya üst düzey bir Avrupa santrforuna dönüştürecek ya da potansiyeli tam açığa çıkmamış bir yetenek olarak bırakacaktır.


