Tarihi Gelişim ve İnşaat Süreci
Süleymaniye Camii'nin yapımı 1550 yılında başlamış ve 1557 yılında tamamlanmıştır. Yapım emrini bizzat Kanuni Sultan Süleyman vermiştir. Sık anlatılan bir rivayete göre, Sultan Süleyman'ın caminin yaptırılmasına ilişkin emri, gördüğü bir rüyaya dayanmaktadır. Yapının inşaatı yaklaşık 7 yıl sürmüştür ve Şehzade Mehmet'e adanmıştır.
Mimar Sinan, Sultan Süleyman ile bu konuda "meşveret" ederek caminin mimari formu ile inşa edileceği yeri birlikte belirlemişlerdir. Haliç'in ağzındaki limana inen dik yokuşların tepesinde, Galata ve Boğaz'dan çok iyi görülebilen bir mevki seçilmiştir. Külliyenin 1548-1557 arasında gerçekleştirilen inşaatının son 5 yıl 7,5 aylık dönemine ait muhasebe defterleri günümüze ulaşmıştır.
Mimari Özellikler ve Tasarım
Süleymaniye Camii, estetik ve simgesel özellikleriyle İstanbul'un en önemli Osmanlı anıtlarından biridir. Yapı, ana kubbe, yarım kubbeler, büyük açıklıklı kemerler ve payandalardan oluşan sofistike bir yapıya sahiptir. İnce hesaplanmış taşıyıcı ayakların, kemerlerin ve farklı büyüklükte kubbelerin hareketli kompozisyonu, caminin göz alıcı dış formunu oluşturur.
Caminin yarım kubbeleri tasarıma mihrap ekseninde ilave edilmiştir; bu da Haliç ve çevresinden bakıldığında camiye piramide bir yükseliş görüntüsü katmaktadır. Yapı, Roma imparatorluk başkentinin mirasını taşıyarak, Ayasofya'nın biçimini takip eden bir tasarıma sahiptir. Antik yapı fragmanları da yapının içerisinde yeniden kullanılmıştır.
Süleymaniye Külliyesi ve Sosyal İşlevleri
Süleymaniye Külliyesi, 16 farklı yapının bir araya gelmesiyle oluşan zengin bir Osmanlı kompleksidir. Külliye, medreseler, imaret, dârüşşifâ (hastane), sıbyan mektebi, hazire ve çeşitli sosyal yapıları içermektedir. Cami, sadece dini misyonuyla değil, eğitim ve sosyal hizmet amacıyla da öne çıkmıştır.
Cami ve türbelerin çevresindeki büyük bahçenin üç yanında birbirine dik açılarla birleşen üç sokak tasarlanmıştır. Dik açılı geometrinin bu şekilde baskın olması, XV. yüzyılın sonları ve XVI. yüzyılda inşa edilen Osmanlı külliyelerinin büyük çoğunluğu için karakteristiktir. Kanuni Sultan Süleyman ve Hürrem Sultan'ın türbelerinin de içinde bulunduğu hazire bugün de ziyaretçilere açıktır.


