Japonya’ya genel bakış: Ekonomi, teknoloji ve toplum
Japonya, Doğu Asya’da konumlanan, yüksek katma değerli üretim yapısı ve istikrarlı siyasi sistemiyle dünyanın önde gelen sanayi ülkelerinden biridir. Otomotiv, elektronik, robotik ve makine imalatında küresel markalar çıkaran Japonya, aynı zamanda Ar-Ge harcamalarının milli gelire oranı bakımından da üst sıralarda yer alır. Bu yapı, ülkeyi yalnızca bir üretim üssü değil, aynı zamanda bir inovasyon ve teknoloji merkezi haline getirmektedir.
Ülkenin bugünkü küresel etkisi, güçlü ihracat kapasitesi, ileri altyapısı ve yüksek yaşam standardı ile desteklenmektedir. Yenilenebilir enerji, yapay zeka, yaşlanan nüfusa uyumlu sağlık ve sosyal politikalar gibi alanlarda geliştirdiği çözümler, Japonya’yı geleceğin toplum modelleri açısından da bir referans noktası yapmaktadır. Barışçıl dış politika anlayışı ve bölgesel istikrarı önceleyen yaklaşımı ise ülkenin uluslararası sistemdeki yumuşak gücünü artırmaktadır.
Türkiye–Japonya: Stratejik ortaklıkta yeni sayfa
Türkiye ile Japonya arasındaki diplomatik ilişkiler 1924’te kurulmuş, zamanla çok boyutlu bir iş birliğine dönüşmüştür. T.C. Dışişleri Bakanlığı, ilişkilerin 2013 yılında resmen “Stratejik Ortaklık” seviyesine yükseltildiğini ve 2024’te diplomatik ilişkilerin 100. yılı vesilesiyle karşılıklı üst düzey ziyaretlerin yoğunlaştığını vurgulamaktadır.[2] EXPO 2025 Osaka kapsamında Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın Japonya ziyareti ve temasları, bu stratejik çerçevenin ekonomik boyutunu daha da öne çıkarmaktadır.[2][8]
EXPO 2025 Osaka, Kansai’deki Türkiye Pavilyonu’nda düzenlenen “101. Yılında Türkiye-Japonya İlişkileri” paneli, ilişkilerin tarihsel derinliğini ve geleceğe dönük vizyonunu aynı anda gündeme taşımıştır.[3] Panelde, siyasi ve ekonomik başlıkların yanı sıra kültür, sanat, eğitim, turizm ve teknoloji alanlarındaki iş birliklerinin genişletilmesi gerektiği ifade edilmiştir.[3] Konuşmacılar, Türkiye’nin Orta Doğu ve Doğu Avrupa’daki deneyimi ile Japonya’nın Doğu Asya uzmanlığının birbirini tamamladığını, bu sayede iki ülkenin bölgesel krizlerde daha etkin ve uyumlu roller üstlenebileceğini vurgulamıştır.[3]
Ekonomik ortaklık, sosyal güvenlik ve kültürel yakınlaşma
Ekonomi alanında Türkiye–Japonya ilişkilerinin merkezinde, müzakere aşamasındaki Ekonomik Ortaklık Anlaşması (EPA) yer almaktadır. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Tokyo’da düzenlenen Türkiye-Japonya CEO Yuvarlak Masa Toplantısı’nda EPA müzakerelerinin sürdüğünü ve anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle ticaretin daha dengeli ve kapsamlı bir zemine kavuşacağını belirtmiştir.[8] Otomotiv, yan sanayi, enerji, inşaat, altyapı, finans, elektronik ve lojistik gibi sektörlerde Japon şirketlerinin Türkiye’ye ilgisi artarken, Türk firmaları da Japonya üzerinden Asya-Pasifik pazarlarına erişim imkanlarını değerlendirmektedir.
Sosyal ve hukuki altyapı da bu iş birliğini destekleyecek şekilde şekillenmektedir. Sosyal Güvenlik Kurumu, Türkiye–Japonya Sosyal Güvenlik Sözleşmesi’ne ilişkin 9. tur görüşmelerin gerçekleştirildiğini ve anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle iki ülkede çalışan vatandaşların emeklilik ve diğer sosyal haklarının korunmasının hedeflendiğini duyurmuştur.[4] EXPO 2025 Osaka’da düzenlenen panelde, ekonomik ilişkilerin kültürel ve kişisel etkileşimle desteklenmesinin dostluğu güçlendireceği, kültür ve sanat alanındaki projelerin geleceğin köprüsünü oluşturacağı özellikle vurgulanmıştır.[3] Böylece Japonya ve Türkiye, yalnızca ticaret ortakları değil, aynı zamanda toplumlar arası kalıcı bağlar kuran iki dost ülke olarak konumlanmaktadır.


