Suriye: İç Savaşın Merkezindeki Ülke
Suriye, 2011’de barışçıl protestolarla başlayan sürecin kısa sürede silahlı çatışmaya dönüşmesiyle, çok aktörlü bir iç savaşın sahnesi haline geldi. Rejim güçleri, muhalif gruplar, radikal örgütler ve bölgesel-küresel aktörler sahada farklı alanları kontrol ederken, ülke fiilen parçalı bir yönetime sürüklendi.[4]
Uzayan savaş, altyapının tahrip olması, ekonomik çöküş ve uluslararası yaptırımlar, Suriye halkının büyük bölümünü insani yardıma muhtaç bıraktı. Milyonlarca kişi ülke içinde yer değiştirmek zorunda kalırken, milyonlarcası da Türkiye başta olmak üzere komşu ülkelere ve Avrupa’ya sığındı.[4]
Türkiye’deki Suriyeliler: Sayılar ve Eğilimler
Türkiye, Suriye krizinin başlangıcından bu yana Suriyelilere yönelik açık kapı politikası izleyerek, bugün dünyanın en büyük mülteci nüfuslarından birine ev sahipliği yapıyor. Ekim 2025 itibarıyla yaklaşık 2,4 milyon Suriyeli geçici koruma statüsüyle Türkiye’de bulunurken, İçişleri Bakanlığı verilerine göre 31 Ekim 2025 itibarıyla 2 milyon 381 bin 326 Suriyeli resmen geçici koruma altında.[4][2][3]
Resmi veriler, 2021’den itibaren geçici koruma altındaki Suriyelilerin sayısında düşüş yaşandığını gösteriyor. Bu düşüşte, Suriye’nin kuzeyine doğru gerçekleşen gönüllü geri dönüşler, üçüncü ülkelere yerleştirme programları ve düzensiz göçle mücadele kapsamında alınan tedbirler etkili oluyor.[1][4] Ancak Türkiye’de doğan yüz binlerce Suriyeli çocuk, nüfusun genç ve dinamik yapısının devam ettiğini ortaya koyuyor.[4]
Geri Dönüş Tartışmaları ve Uyum Politikaları
Türkiye, son yıllarda Suriye’nin kuzeyinde oluşturulan alanlara yönelik geri dönüşleri öne çıkaran bir söylem ve politika izliyor. Yetkililer, yüz binlerce Suriyelinin ülkesine döndüğünü, güvenli bölgelerin bu süreci hızlandırdığını belirtiyor.[3][1] Buna karşılık, uluslararası çevrelerde geri dönüşlerin gönüllülüğü, geri dönenlerin güvenliği ve temel hizmetlere erişimi konusunda soru işaretleri bulunuyor.
Diğer tarafta, Türkiye’de kalmaya devam eden Suriyeliler için uyum ve entegrasyon politikaları giderek daha kritik hale geliyor. Eğitim, sağlık, işgücü piyasası ve sosyal yaşam alanlarında yürütülen projeler, hem Suriyelilerin kendi ayakları üzerinde durabilmesini hem de yerel toplumla gerilimlerin azaltılmasını hedefliyor.[4][1] Suriye’de kalıcı bir siyasi çözüm sağlanmadıkça, Türkiye’nin hem geri dönüş hem de uyum politikalarını eş zamanlı yürütmesi gerekeceği öngörülüyor.[2][4]


