EPDK nedir, görevleri nelerdir?

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve devamındaki düzenlemeler çerçevesinde kurulmuş, enerji piyasalarında düzenleme ve denetim yetkisine sahip bağımsız bir kurumdur.[4] Elektrik, doğal gaz, petrol ve LPG piyasalarında lisans verme, tarifeleri onaylama, piyasa kurallarını belirleme ve ihlallerde yaptırım uygulama yetkisi EPDK’ya aittir.[4] Böylece hem kamu menfaati hem de serbest piyasa işleyişi arasında denge kurulması hedeflenmektedir.

EPDK, piyasa oyuncularının faaliyetlerini lisanslar üzerinden takip eder; önlisans, üretim lisansı, dağıtım lisansı ve tedarik lisansı gibi farklı lisans türleri için usul ve esasları belirler.[4][9] 2025 yılı için geçerli lisans ve önlisans bedelleri de EPDK Kurulu tarafından karara bağlanmış; elektrik piyasasında uygulanacak bedeller Resmî Gazete ve ilgili duyurularla kamuoyuna açıklanmıştır.[9] Bu bedeller, yeni yatırım yapmayı planlayan şirketlerin maliyet hesaplamalarında kritik bir girdi niteliğindedir.

Kurum aynı zamanda, sektörel veri ve analizleri içeren aylık ve yıllık raporlar yayımlayarak piyasadaki gelişmeleri şeffaf biçimde sunar.[6] 2025 yılı Haziran ayı sektör raporlarında; lisanslı elektrik üretimi, tüketim profilleri ve serbest tüketici sayıları gibi göstergeler detaylı şekilde paylaşılmış, böylece hem yatırımcıların hem de kamuoyunun güncel tabloyu takip etmesi sağlanmıştır.[6][7]

2025 elektrik piyasası kararları ve Son Kaynak Tarifesi

2025 yılında EPDK, elektrik piyasasında özellikle piyasa işleyişi ve risk yönetimi başlıklarında bir dizi kritik karar almıştır.[1] Gün öncesi piyasasında arz-talep dengesizliklerini daha hızlı çözmeye dönük olarak esnek alış ve satış tekliflerinin devreye girmesini sağlayan düzenlemeler yapılmış; piyasa eşleştirme algoritmalarına esneklik kazandırılmıştır.[1] Bu değişiklikler, fiyat oluşumunun daha dinamik hale gelmesine ve yenilenebilir enerji kaynaklarının şebekeye entegrasyonunda esneklik ihtiyacının daha iyi yönetilmesine destek olmaktadır.[1]

Aynı dönemde elektrik piyasası teminat usul ve esasları da gözden geçirilmiş; başlangıç teminatının hesaplama yöntemi netleştirilmiş ve toplam teminat kontrolü kapsamı genişletilmiştir.[1] Teminat seviyesinin üç gün boyunca yetersiz kalması halinde, piyasa katılımcısının sistem bağlantısının kesilmesi ve ek yaptırımlar uygulanması gibi daha sert tedbirler getirilmiştir.[1] Bu durum, finansal disiplinin güçlenmesini ve ödeme temerrütlerinin azalmasını hedeflerken; küçük ölçekli oyuncular için teminat yükünü artıran bir sonuç ortaya çıkarabilmektedir.[1]

Tüketici tarafında ise EPDK’nın 30.10.2025 tarihli kararıyla Son Kaynak Tedarik Tarifesi limitleri güncellenmiştir.[2] Mesken aboneleri için limit 5.000 kWh’den 4.000 kWh’ye düşürülürken, ticarethane ve sanayi aboneleri için 15.000 kWh limiti korunmuştur.[2] Bu limitleri aşan tüketiciler, serbest piyasadan ikili anlaşma yapmadıkları takdirde, takip eden dönemde Son Kaynak Tedarik Tarifesi üzerinden faturalandırılmaktadır; enerji bedeli ise EPDK tarafından belirlenen formül çerçevesinde Piyasa Takas Fiyatı (PTF) ve YEKDEM bileşenlerinin çarpanlarla uygulanmasıyla hesaplanmaktadır.[2]

Lisans bedelleri, depolamalı yatırımlar ve yenilenebilir enerji

EPDK Kurulu, 19/12/2024 tarihli toplantısında elektrik piyasasında 2025 yılında uygulanacak önlisans, lisans alma ve yıllık lisans bedellerini belirlemiştir.[9] Bu karar ile üretim, iletim, dağıtım ve tedarik faaliyetlerinde yer alan şirketler için farklı lisans kategorilerine göre güncel bedeller tanımlanmış; özellikle yeni yatırım planlayan şirketlerin sermaye planlamasında dikkate alması gereken bir mali çerçeve ortaya konmuştur.[9] Artan maliyetler ve finansman koşullarıyla birlikte lisans bedelleri, yatırımcıların proje fizibilitelerinde önemli bir parametre haline gelmiştir.

Yenilenebilir enerji tarafında öne çıkan bir diğer başlık ise depolamalı elektrik üretim tesisleri olmuştur.[3] EPDK, depolamalı yatırımlar için başvuruları 2022 sonunda almaya başlamış ve rüzgar ile güneş enerjisine dayalı tesislerle birlikte kurulacak depolama üniteleri için toplam 33.000 MW seviyesinde önlisans verilmiştir.[3] Ancak proje takvimlerini geciktiren şirketlere karşı 2025’te daha sıkı bir yaklaşım benimsenmiş; depolamalı yatırımları geciktiren beş şirketin toplam 168 MW kurulu güce sahip önlisansları süre uzatımı talepleri reddedilerek iptal edilmiştir.[3]

EPDK Başkanı, depolamalı yatırımları Türkiye’nin enerji dönüşümünün omurgası olarak tanımlarken; sahada halihazırda yaklaşık 500 milyon dolarlık yatırımın bulunduğunu ve bunun 20–25 milyar dolar seviyesine ulaşmasının beklendiğini ifade etmiştir.[3] Bu yaklaşım, kurumun yenilenebilir enerjiyi sadece üretim kapasitesi olarak değil, aynı zamanda depolama entegrasyonu ile birlikte arz güvenliği ve şebeke esnekliği açısından stratejik gördüğünü ortaya koymaktadır. Yeni düzenlemeler, yatırımcıları proje takvimlerine sadık kalmaya zorlayarak hem piyasada öngörülebilirlik hem de iklim hedefleriyle uyumlu bir yatırım ortamı yaratmayı amaçlamaktadır.[1][3]